28 Ekim 2012 Pazar

osteopati


OSTEOPATİ :

Osteopati'nin tarihçesi, osteopati nedir ?, osteopatik yaklaşım nasıldır? ve hangi rahatsızlıklarda osteopati uygulanabilir :

Osteopati’nin kurucusu Dr. Andrew Taylor Still, klasik tıp eğitiminin dışında farklı tıbbi teoriler geliştirmiştir. Hastalık tedavisinin var olan hastalıktan bağımsız olarak hastaya göre yapılması gerektiğini savunmuş ve manuel terapi (elle yapılan tedaviler) yöntemlerinin iyileştirici etkisi olduğunu savunmuştur. Hastalarından aldığı iyi sonuçlar, osteopati okullarının açılmasına yol açmıştır.  Daha sonra Avrupa’ya da yayılan bu tedavi yaklaşımı tamamlayıcı tıp alanında yıllardır başarıyla uygulanmaktadır. Avrupa ve Amerika’da 4 veya 5 yıllık bir eğitimden sonra osteopat yetiştiren osteopati okulları bulunmaktadır.

Osteopatlar temel olarak 3 temel alanla ilgilenirler.Bunlar:

          Tıp : Hastalığı veya benzer tıbbi rahatsızlığı olan kişilere osteopati yöntemleriyle yardımcı olmak
          Biomekanik : Normal hareket, postür ve vücudun çeşitli aktivitelerinin diğer vücut bölümlerinin fonksiyonlarına olan etkisini incelemek ve osteopatik yaklaşımlarla tanı ve tedavi seçenekleri oluşturmak
    Travmatoloji: Küçük yumuşak doku hasarlarından şiddetli doku hasarlarına kadar giden geniş bir alanda hastalara osteopati ile yardımcı olmaya çalışmaktır.
          Osteopatik manuplasyon; yumuşak doku masajı ve germe tekniklerinden, kas enerji tekniklerinden ( muscle energy techniques ),high velocity (yüksek hızlı ) düşük amplitüdlü mobilizasyon tekniklerinden ve nöromuskuler tekniklerden yararlanır.Osteopati bir manuel terapi yöntemidir ve birçok manuel terapi yöntemi osteopati yaklaşımları sonucu doğmuştur Ana bakış açısı,bedenimizdeki kısıtlanmış olan  fasial dokuyu gevşeterek ve yeniden yapılandırarak, bedenin kendisini iyileştirme sürecini hızlandırmaktır. O nedenle osteopatik tedavi seansları arasında hastanın ve hastalığın durumuna göre değişmek üzere bir bekleme süresi vardır. Kısıtlılığı giderilen doku bir sonraki osteopatik tedavi seansına kadar geçen süre içinde kendini yeni duruma adapte eder ve iyileşir.
          Vücudun hareketli kısımlarının hareket ve fonksiyonlarında olan değişiklikler fizyolojik ve mental/emosyonel değişikliklerle ilişkilidir.Hareket bozuklukları emosyonel ve fizyolojik değişikliklere yol açarak bu bölgelerde  bozuklukların ortaya çıkmasına yol açar. Osteopatik açıdan aynı durumun tersi de geçerlidir. Emosyonel ve fizyolojik değişiklikler de bir bölgede hareket bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açabilir. Daha sonra da hareketi veya fizyolojisi bozulmuş olan bu vücut parçaları vücudun diğer bölgelerini de etkileyerek aynı süreçleri o bölgelerde de başlatır. Dolayısıyla, aslında rahatsızlık olarak kendini belli eden bir bölge, aslında tamamen başka bir bölgenin hareket kısıtlılığından veya fizyolojisinin bozulmasından kaynaklanıyor olabilir. Örneğin, omurganın alt taraflarında oluşan bir travma, bir süre sonra, doku çekimi nedeniyle, geçmeyen baş ağrılarına yol açabilmektedir.Yine aynı şekilde safra kesesi bölgesinden kaynaklanan bir fasial doku kısıtlılığı omuz ve boyun ağrılarına yol açabilmektedir. Osteopatik olarak değerlendirilmeyen bu hastalar boyun ağrısı nedeniyle fizik tedavi ve ağrı kliniklerine gitmekte ve yapılan tetkik ve grafilerle bir sonuç alamamaktadırlar.Bu elbetteki her boyun ağrısının da nedeninin safra kesesi bölgesinden geldiği anlamına da gelmemektedir.Ancak, yapılan tıbbi muayeneleri sonucunda herhangi bir patolojiye rastlanmayan veya belli bir yaşın üstündeki herkeste olabilecek birtakım dejeneratif rahatsızlıklar bulunup, kulanılan ilaç ve yapılan fizik tedavi girişimlerinden yanıt alınamayan kişilerin birde osteopatik açıdan değerlendirilmeleri, kısa sürede sonuç alınmasına neden olabilmektedir.
Bu nedenle osteopati, holistik ( bütüncül ) bir yaklaşıma sahiptir. Asıl problemin kaynaklandığı bölgedeki fasial kısıtlılık giderilmeyecek olursa var olan rahatsızlık da kalıcı olarak tedavi edilemez.
Osteopati temel olarak fonksiyonel osteopati, visseral osteopati, kraniosakral terapi ve somatoemosyonel osteopati bölümlerini içeren oldukça geniş bir öğrenim ve uygulama alanına sahiptir.
Başlıca kas iskelet sistemi ağrıları, bel, boyun ve sırt bölgesinde olan ağrılar ve özellikle fibromyaljisi olan hastalar osteopatiden oldukça yarar görmekteler.
Yine sık görülen rahatsızlıklardan donuk omuz ve lateral epikondilit osteopatik girişimlere kısa sürede yanıt vermektedir.
Ameliyat endikasyonu olmayan (ameliyat gerektirmeyen ) bel ve boyun fıtığı olgularında, fizik tedavi ve ilaç tedavisinden yanıt alamadığım  hastalarımda osteopati ile oldukça iyi sonuçlar elde ettim.
Tanı konulamayan kronik baş ağrıları,kifoz ve skolyoz gibi postür bozuklukları  da yine osteopatik yaklaşım gerektiren hastalık grupları içinde yer almaktadır. Yine, ilaç kullanması sakıncalı olan gebelik dönemindeki bel ve sırt ağrılarında osteopati güvenle uygulanabilmektedir.
Manuplatif yöntemlerin ve özellikle osteopatinin en büyük avantajı hastaya dışarıdan zarar verecek bir madde verilmemesi ve tedavinin sadece elle dokunarak yapılmasıdır. Bununla birlikte, osteopatinin, tamamlayıcı tıp yöntemleri arasında olduğunun bilinmesinin gerekliliğini tekrardan belirtmek istiyorum. Öncelikle, hastalarımızın  tıbbi muayenesinin ilgili branşlarca yapılması, gerekli tetkik ve grafilerinin istenmesi ve değerlendirilmesi, gerekli konsültasyonların yapılması ve bunların sonucunda elde edilen verilerin ışığında uygulanan tıbbi tedavilere ek olarak veya bu yaklaşımlarda bulunulup sonuç alınamamış hastalarda osteopatik yaklaşımın uygulanması gerektiği kanısındayım.Daha sonraki yazılarımda, kraniosakral terapi ve visseral osteopati konularında da bilgilendirme yapacağım

20 Ekim 2012 Cumartesi

reiki

REİKİ :

REİKİ NEDİR ?

Rei her yerde varolan, ki: ruhsal yaşam enerjisi anlamına gelmektedir. Sözcük anlamı, Japonca'da, "Evrensel Yaşam Enerjisi" anlamına gelmektedir. Hz. İsa 'nın nasıl şifa verdiği ile ilgili sorular 1900'lü yılların başında Japon bir rahip olan Dr.Mikao Usui tarafından çok eski olan şifa yönteminin araştırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Reikinin tarihi çok daha eski olmasına rağmen bu bilginin günümüze ulaşmasındaki en önemli kişi bu konuyu derinlemesine araştıran Mikao Usui'dir. Reiki herhangi bir din yada inanç şekli değildir her inanca sahip insan tarafından kolaylıkla uygulanabilir. Reiki tıbbı reddetmez aksine tıbbi tedaviye destek olma işlevindedir. Hastaların mutlaka tıbbi tedavi görmesi gerektiğini savunan reiki uygulayıcıları reikinin faydalarını tüm dünyanın daha iyi görmesini sağlamışlardır. Reikinin hiç bir zararı yada yan etkisi yoktur, zamanla unutulmaz ve etkisi kaybolmaz. Bir çok hastalıkta tıbbi tedaviyi tamamlar,zihinsel ve bedensel gerginlilerden kurtulmayı sağlar, ilaçların yan etkisini azaltır,yorgunlukları giderir,bağımlıklardan kurtulmaya yardım eder kısaca sağlık ve kişisel gelişim anlamında önemli pozitif etkiler yapar. Reiki etkili olarak soğuk algınlığı, yanıklar,yaralar ağrılar, sızılar gibi rahatsızlıklardan; kanser, kalp hastalıkları, tansiyon, gibi ciddi hastalıklara kadar bir çok sağlık sorununda son derece etkilidir. Özellikle yeni oluşmuş hastalıklarda çok daha kısa zamanda etkisini gösterecektir. Reiki bugün dünyada yaklaşık iki milyon kişi tarafından uygulanmaktadır ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Dünyada bir çok hastane reiki uygulamayı bütünleyici kabul etmekte ve reikiyle ilgili çalışmalara önem vermektedir. Reiki uygulayıcılarda sezgileri güçlendirir, ruhsal farkındalığın artmasını sağlar. Reiki evrensel bir enerjidir ve hiç bir kişinin tekelinde değildir. Reiki ile herkes kendinin şifacısı olabilir.
Tamamlayıcı Tıp ve Fizik Tedavi :

Öncelikle tıp doktoru  ve fizik tedavi uzmanı olduğum için bu blogda sizlere eğitimini almış olduğum konularda bilgiler vermeye çalışacağım. Elbette ki öncelikle ağrısı olan veya bir rahatsızlığı olan hastalarımın tıbbi muayenesini yaparak ve gerekli tetkiklerini isteyerek rahatsızlığa yol açan nedenin tanısını koymaya çalışıyorum. Tanısı konan hastalara da gerek ilaç kullanarak gerekse de fizik tedavi uygulamalarıyla yardımcı olmaya çalışıyorum.
Genel olarak ilaç ve fizik tedavi yöntemleriyle yarar bulmayan hastalarıma da tamamlayıcı tıp yöntemleriyle yardımcı olmaya çalışıyorum.
Özellikle osteopati, kas iskelet sistemi ile ilgili rahatsızlığı olan hastalarımın tedavisinde çok yararlandığım  bir yöntem.Bunun dışında kraniosakral terapi ve visseral osteopati de yine tedavi etkinliğini arttıran yöntemler.
Yine eğitimini aldığım ve hastalarıma uyguladığım Refleksoloji ayak tabanından belli bölgelere parmakla bastırarak uygulanan bir tedavi yöntemi.
Tetik nokta masajı, Myofascial release, Rolfing gibi yöntemler de ağrı geçirmede yararlı yöntemler.
Şimdiye kadar saydığım yöntemler manuplatif  (elle yapılan ) tedaviler içinde değerlendirilebilir.
Bunların dışında reiki ve kuantum enerji uygulamaları daha farklı bir mekanizma ile ağrı giderme ve hastalık iyileştirmede kullanılabilecek tamamlayıcı tıp yöntemleri arasında.
Bu saydığım yöntemlerle de yeterince yardımcı olamadığım hastalarıma da EFT ( Emotional Freedom Technique ), NLP ve hipnozla yardımcı olmaya çalışıyorum.
Bu konularda zamanım ölçüsünde ayrıntılı yazılar yayınlamaya çalışacağım. Sorularınız olursa yanıtlamaya hazırım. Herkese sağlıklı günler dileklerimle...